Yeniden görülen ‘Atatürk Havalimanı’nı işgal girişimi’ davasında karar açıklandı

15 Temmuz darbe girişiminde, İstanbul’daki Atatürk Havalimanı’nın kontrolü ele geçirmeye çalışan darbecilerin yargılandığı, 62 sanıklı davada karar açıklandı.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, 18 tutuklu sanık ile 8 başka suçtan tutuklu sanık katıldı.

Bu dosyadan tutuklu 2 sanık ile başka suçlardan tutuklu 3 sanık ise bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.

Duruşmada, müdahil kurumlardan Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni temsilen avukatlar ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı da hazır bulundu.

Söz alan müştekiler şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, sanıkların cezalandırılmalarını istedi.

Son sözleri sorulan sanıklar da tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Davaya ilişkin karanını açıklayan mahkeme heyeti, 29 sanığı “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırırken 22 sanığa da “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” etme suçundan 12’şer yıl 6’şar ay hapis cezası verdi.

Tutuklu sanıklardan eski başçavuş Aslan Özkan ve sözleşmeli er Muhammet Ömer Saldamli’yi, “Şehit Mahir Ayabak’a yönelik kasten öldürme” ve müştekiler Ahmet Örnek, Enes Babacan, Halil İbrahim Koşdaş ve Mehmet Bostan’a yönelik de “kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarını işledikleri gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 57’şer yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Heyet, başka suçtan tutuklu olan sanık Yasin Keçeli’yi de aynı suçlardan ağırlaştırılmış müebbet ile 52 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum etti.

DURUŞMAYA KATILMAYAN 31 SANIK HAKKINDA YAKALAMA KARARI

Mahkeme heyeti, 4 sanık hakkında “konut dokunulmazlığını ihlal etme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına, 4 sanığın da tüm suçlardan beraatine karar verdi.

Tutuklu 18 sanığın yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri kapsamında tahliyesine karar veren heyet, 2 sanığın tutukluluk halinin devamına, 2 sanığın ise hükümle beraber tutuklanmasına hükmetti.

Heyet, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlarından ceza verilen ancak duruşmaya gelmeyen 31 sanık hakkında, tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.

Ne olmuştu?

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davada, 17 Temmuz 2019’da Marmara Cezaevi’nin (eski adıyla Silivri Cezaevi) karşısındaki salonda karar açıklanmıştı.

Davada, eski Hava Harp Okulu Destek Grup Komutanı Albay Yusuf Özdemir, eski Kurmay Albay Mustafa Kol, eski Kurmay Albay Barbaros Akça, eski Tank Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Serbülent Eken, eski Kurmay Albay Ömer Korkut, eski Binbaşı Yusuf Yenihayat, eski Binbaşı İsa Öztürk, eski Piyade Üsteğmen Mehmet Duman, eski Başçavuş Aslan Özkan ve eski sözleşmeli er Muhammed Ömer Saldamli, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Mahkeme, eski Başçavuş Aslan Özkan’ı çok sayıda müştekiye karşı “kasten öldürmeye azmettirmeye teşebbüs” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 78 yıl 6 ay hapse mahkum etmişti.

Aynı suçtan 43 sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptıran mahkeme, bu sanıkların suçun işlenmesinden sonraki tutum ve davranışlarını lehlerine takdiri indirim nedeni kabul ederek, sanıkların bu cezalarını müebbet hapse indirmişti.

Mahkeme heyeti, 85 sanığı “anayasayı ihlale teşebbüs etmeye yardım” suçundan 12,5 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

Heyet, 17 yaşındaki Mahir Ayabak’ın öldürülmesine ilişkin “öldürmeye azmettirme” suçundan eski Başçavuş Aslan Özkan’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.

Mahkeme, Özkan’ın çok sayıda müştekiye karşı “kasten öldürmeye azmettirmeye teşebbüs” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 78 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti.

Heyet, “kasten öldürme” suçundan eski sözleşmeli erler Muhammed Ömer Saldamli’nin ağırlaştırılmış müebbet, Yasin Keçeli ve Metin Uçar’ın ise müebbet hapisle cezalandırılmasına karar vermişti.

Sanık eski Kurmay Albay Mustafa Kol, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “konut dokunulmazlığını ihlal etme”, “hava araçlarını kaçırma veya alıkoyma” ve “kasten yaralama” suçlarından toplamda 33 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Eski Binbaşı Yusuf Yenihayat’a, “kasten öldürmeye teşebbüs etme”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “konut dokunulmazlığını ihlal etme” ve “hava araçlarını kaçırma veya alıkoyma” suçundan 40 yıl hapis cezası verilmişti.

Eski sözleşmeli er Muhammed Ömer Saldamli’yi, çok sayıda müştekiye karşı “kasten öldürmeye teşebbüs etme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından toplam 78 yıl hapse çarptıran mahkeme, bu suçlardan eski sözleşmeli erler Yasin Keçeli ve Metin Uçar’a ayrı ayrı 65 yıl 5 ay hapis cezası vermişti.

Eski Kurmay Albay Barbaros Akça’yı “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 22 yıl 6 aya mahkum eden mahkeme, eski Tank Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Serbülent Eken ve eski Kurmay Albay Ömer Korkut’a da “hava araçlarının kaçırılması veya alıkonulması” suçundan 9’ar yıl hapis cezası vermişti.

Mahkeme heyeti ayrıca bazı sanıklara, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “yaralama” ve “konut dokunulmazlığını ihlal etme” suçlarından değişen oranlarda hapis cezası verilmesini kararlaştırmıştı.

YARGITAY KARARI BOZDU

Dosyaya bakan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 99 sayfalık ilamında, usul yönünden işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu gerekçesiyle hapis cezalarının bir kısmının onandığı belirtilmişti.

İlama göre, 9 sanık hakkında, yerel mahkemece suç işlediklerinin sabit olmaması gerekçesiyle verilen beraat kararları ile 88 sanığa bazı suçlardan verilen hükümler onanmıştı.

Sanıklardan 32’sine “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan ceza verildiği hatırlatılan ilamda, bu sanıkların doğrudan fail olarak, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan cezalandırılması gerektiği belirtilerek, haklarında verilen cezalar bozulmuştu.

İlamda, suç vasfında düşülen yanılgı sonucunda “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan haklarında hüküm kurulan 19 sanığın da “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçundan cezalandırılması gerektiği aktarılmıştı.

Yargıtay kararında, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ceza alan 9 sanığa, ayrıca “nitelikli konut dokunulmazlığını ihlal” ve “cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından ceza verildiği belirtilerek, sanıklara bu suçlardan ceza verilmemesi gerektiği ifade edilmişti.

İlamda, 3 sanığa, “cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan verilen cezalar, 1 sanığa da bu suçtan verilen beraat kararının bozulduğu kaydedilmişti.

Darbe teşebbüsü gecesinde Mahir Ayabak’ın şehit edildiği, 3 müştekinin ise yaralandığı olayın hatırlatıldığı ilamda, bu kapsamda bazı sanıkların, “kasten öldürmeye teşebbüs” ve “kasten öldürme” suçundan “nitelikli” haliyle cezalandırılması gerektiği vurgulanmıştı.

İlamda, 37 sanık hakkında, bir kısım müştekiler yönünden “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan, genel geçer kabullere dayanılarak, hangi müştekilere karşı gerçekleştiği belirtilmeksizin ve yetersiz gerekçelerle hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozma kararı verildiği değerlendirilmişti.

Dava dosyası, bu kapsamda 62 sanık yönünden yeniden görülmek üzere yerel mahkemeye gönderilmişti. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir